HERKES İÇİN ÖNEMLİYDİ, HASRET KALDIK!



Mektup Edebiyat Dergisi / 02.04.2022

İnsanı güzel insan yapan bazı özellikler vardır. Utanma duygusu, ayıbın ne olduğunu bilmek, empati kurabilmek, nezaket sahibi olabilmek ve mütevazi kalabilmek... Bu özelliklere sahip insanlar çevrelerini de güzelleştirirler. Günümüzde ne yazık ki bu hasletlere hasret kaldık. Salgın hastalık süreci insanların ruh sağlığını ve duygu dünyasını derinden sarstı. Her gün ölümle yüzleşsek de sabırdan ve tefekkürden yana olamıyoruz. İçinde bulunduğumuz sosyolojik ortam maalesef intihar ve şiddet olayları başta olmak üzere her türlü fitneye sebebiyet veriyor.

Hakikaten bir fitne zamanından geçiyoruz. Her kurumda, her sektörde, her konuda, her köşe başında mutlaka bir fitneye maruz kalıyoruz. İnsani ilişkilerimize çok dikkat etmemiz gerekiyor. Çünkü insanların fikirleri çok çabuk değişebiliyor. Herkes sabırsız, herkes öfkeli, herkes acımasız, herkes tahammülsüz olmuş. Müsaadenizle toplumumuzda fitneye sebebiyet veren bazı habis düşünceleri sizlerle paylaşmak istiyorum. Ben bunları yazarken utandım ama birileri bunları yaparken bile utanmıyor.

"Her türlü ahlaksızlığı yapacaksınız, sonra da "ne münasebet, kim demiş, olur mu öyle şey?" diyeceksiniz"

"Sizin hatalarınızı görüp sizi uyaran insanlara büyük iftiralar atacaksınız. Merak etmeyin, size hiçbir şey olmaz. Çünkü iftira atan makbul olur, iftiraya maruz kalan suçlu olur"

"Her fırsatta "biz var ya biz" diye başlayan sloganik cümleler kurarak konuşun. Peşinizden koşan çok olur"

"Meşhur olmak için her yolu deneyin. Büyüklerinize küfredin, değerlerimizle alay edin. İnsanların ilgisini çektikten sonra gerisi kendiliğinden geliyor"

"Günah işlerken asla utanmayın. "Onlar da yapıyordu, ben de yapıyorum, ne var ki bunda?" diye düşünün"

"Terör örgütleriyle işbirliği yapın. Şehitlerimizin kemikleri sızlasa da aldırış etmeyin. İtiraz eden veya eleştiren olursa da "siz de amma abarttınız be" deyiverin"

"Menfaat birlikleri kurun. Yıkılması çok zor olan birlikler menfaat birlikleridir. Şunu asla unutmayın, ne yaparsanız yapın, bu ülkede rezil olamazsınız"

"Aklınıza estikçe devlet büyüklerine küfürler yağdırın. Sakın endişelenmeyin, hayal bile edemeyeceğiniz yerlere gelirsiniz. Çünkü sizin gibi mükemmel (hain) bir insanı başka hangi ülkede bulacaklar?"

"Din, aile, ahlak konularında istediğiniz kadar ahkâm kesin. Maksat suyu bulandırmak olsun. Bakın, ondan sonra nasıl ünlü oluyorsunuz"

"Üst düzey bir göreve mi gelmek istiyorsunuz? YKS, KPSS, mülakat, ehliyet, liyakat vesaire, boşverin onları... Sadece siyasetçilere fırsat buldukça yalakalık yapın. Bütün nimetler size altın tepside sunulur ve oturduğunuz yerden para kazanırsınız. Hatta ek maaşlar bile alabilirsiniz"

Gördüğünüz gibi edep, hayâ, ahlak, şeref, namus, haysiyet hak getire... Zaten edep ve adap bilmeyen insanlar rezilliğin de ne olduğunu bilmez. Edepli insanlar mahcubiyet duyarlar ve rezil olmamak için hareketlerine dikkat ederler. Edep, kimi insanlar için baş tacıdır.

Benim bile utanarak yazdığım şeylere meyleden, vesile olan o kadar çok insan var ki... Şeytan sizi hep böyle şeylerle kandıracaktır. Çünkü yukarıda tırnak içinde yazdığım cümleler şeytani vesveselerdi. Alman filozof Karl Marx, "Cehenneme giden yol iyi niyet taşlarıyla döşenmiştir" demiş. Siz cennette yerinizin hazır olduğunu düşünüyorsanız orasını bilemem.


Bu köşe yazısı defa okunmuştur.